1 Ağustos 2018

Kıdem Tazminatının Ücretten Sayılmayacağı, Tamamının Haczedilebileceği - Yargıtay Kararları

YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2016/8863
Karar Numarası: 2017/383
Karar Tarihi: 16.01.2017
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından ilamsız takip yolu ile başlatılan icra takibinde, alacaklının talebi üzerine, icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4'üne, ikramiye alacaklarının tamamı üzerine haciz konulmuş olup, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, tamamına haciz konulan ikramiyenin ¾ ü üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 35. maddesine göre; işçinin almakta olduğu aylık ücretinin ancak 1/4'ü haczedilebilir. İİK'nun 83/2. maddesi uyarınca; aylığın üzerinde haciz bulunması halinde, sonraki haciz sıraya konulur ve önceki haczinkesintisi bittikten sonra kesintiye başlanır. Yine 4857 sayılı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca; ikramiye, toplu sözleşme farkı ve nema da ücretten sayılacağından onların da aynı koşullarda haczini engelleyen bir yasa hükmü yoktur. 6772 sayılı Kanun'un 4. maddesinde ise; "fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam tediyelerin" haczedilemeyeceği belirlenmiştir. Bu durumda, ikramiyenin en fazla 1/4'ünün haczimümkün ise de, yukarıda belirtilen 4. maddedeki fazla mesai, evlilik yardımı, çocuk zamları, ayni yardımlar, hafta tatili ücreti, genel tatil ücreti gibi ödemelerin haczi mümkün değildir. Kıdem tazminatı gibi ödentinin ve vergi iadesi alacağının ücretten sayılacağına dair bir hüküm bulunmadığından anılan gelirlerin tamamı haczedilebilir.
Somut olayda, icra müdürlüğünce, borçlunun işyerinden almakta olduğu maaşının 1/4'ü; maaş dışındaki ikramiyenin ise tamamı üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayetinde, ikramiyenin ¾'ü üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir.
Bu durumda, borçlunun, maaşı dışındaki ikramiye yönünden 1/4'ü aşan kısmın üzerine konulan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetinin kabulü gerekirken, mahkemece bu hususlar gerekçe kısmında belirtildiği halde, yanılgıya düşülerek şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2012/8879
Karar Numarası: 2012/26750
Karar Tarihi: 18.09.2012
MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2011
NUMARASI : 2011/1289-2011/1650
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK'nun 355. maddesi gereğince Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.
Aynı Kanun'un 356. maddesinde; "Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır." hükmü getirilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 355.maddesine aykırı hareket edenler, bir diğer ifade ile borçlunun maaş ve ücretinde hacizyazısına uygun olarak kesinti yapmayan veya yaptığı kesintileri icra dosyasına göndermeyenler hakkında ayrıca bir mahkeme kararı olmaksızın şahsi sorumluluklarına gidilir. Kesinti yapmadıkları veya icra dosyasına göndermedikleri miktar bu kişilerin şahsi mallarından veya maaşlarından alınır.
Somut olayda; 01.11.2011 tarihli haciz müzekkeresi ile takibin tarafı olmayan Beykoz Devlet Hastanesi B.Y.B nin maaşının 1/4'ü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile emekli ikramiyelerinin tamamı İİK'nun 355 ve devamı maddeleri gereğince haczedilmiş bulunduğundan davacının haczin kaldırılması için aktif husumet ehliyeti vardır. Mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.


MAHKEMESİ : İstanbul 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2011
NUMARASI : 2011/1289-2011/1650
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK'nun 355. maddesi gereğince Devlet işlerinde veya hususi müesseselerde bulunan borçlu memur veya müstahdemlerin maaş ve ücretlerinden kesilmesi için icra dairelerinden yapılacak tebligatın kanuni muhatapları haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücreti miktarını nihayet bir hafta içinde bildirmeğe ve borç bitinceye kadar icra dairesinin tebligatı mucibince haczolunan miktarı tevkif edip hemen daireye göndermeğe mecburdurlar.
Aynı Kanun'un 356. maddesinde; "Yukardaki madde hükümlerine riayet etmemiş olanların kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından veya sair mallarından alınır." hükmü getirilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 355.maddesine aykırı hareket edenler, bir diğer ifade ile borçlunun maaş ve ücretinde hacizyazısına uygun olarak kesinti yapmayan veya yaptığı kesintileri icra dosyasına göndermeyenler hakkında ayrıca bir mahkeme kararı olmaksızın şahsi sorumluluklarına gidilir. Kesinti yapmadıkları veya icra dosyasına göndermedikleri miktar bu kişilerin şahsi mallarından veya maaşlarından alınır.
Somut olayda; 01.11.2011 tarihli haciz müzekkeresi ile takibin tarafı olmayan Beykoz Devlet Hastanesi B.Y.B nin maaşının 1/4'ü ile kıdem ve ihbar tazminatları ile emekli ikramiyelerinin tamamı İİK'nun 355 ve devamı maddeleri gereğince haczedilmiş bulunduğundan davacının haczin kaldırılması için aktif husumet ehliyeti vardır. Mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate