9 Nisan 2012

Delillerin Sınırlandırılması 2

YARGITAY


7. HUKUK DAİRESİ

Tarih : 20.03.1996

Esas No : 1996/5296

Karar No : 1996/7512


BİLİRKİŞİ VE RAPORLARI

ESKİ HALE GETİRME

DAVA DİLEKÇESİNDEKİ SAİR DELİLLER İBARESİ

DURUŞMANIN HER AŞAMASINDA İLERİ SÜRÜLEN DELİLLERİN TOPLANMASI ZORUNLULUĞU

BİLİRKİŞİ BEYANLARINDA ÇELİŞKİ


ÖZET

DAVACI TARAF, SALT, MİRAS YOLUYLA GEÇEN KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİNE DAYANARAK DAVA AÇMIŞ İSE DE DİLEKÇESİNDE NİTELİĞİNİ AÇIKLAMAKSIZIN SAİR DELİLLERE DE DAYANDIĞINI BELİRTMİŞTİR. HAL BÖYLE OLUNCA DAVACININ YARGILAMA AŞAMASINDA TAPU KAYDINA VE MAHKEME HÜKMÜNE DAYANMIŞ OLMASI İDDİA VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ OLARAK NİTELENDİRİLEMEZ. O HALDE DELİLLERİNİ HASRETMEDİĞİ BELİRLENEN DAVACININ TUTUNDUĞU DELİLLER TOPLANARAK SONUCUNA GÖRE BİR KARAR VERİLMELİDİR.


DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; . temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR : Kadastro sırasında 153 ada 7 parsel sayılı 664 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle ham toprak niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Fahri, miras yoluyla geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında tapu kaydına ve mahkeme kararlarına dayanmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Mahkemece davacının tapu kaydına dayanması iddianın genişletilmesi olarak kabul edilerek dava reddedilmiş ise de davacı dava dilekçesinde sair delillere dayanmış olup duruşma aşamasında delillerini sınırlandırmamıştır. Bu durumda duruşmanın her aşamasında ileri sürülen delillerin toplanması zorunludur. Ayrıca, birinci ve ikinci keşiflerde yerel bilirkişi olarak dinlenen Osman çelişik beyanlarda bulunduğu halde çelişki giderilmemiş, bu kişinin beyanları ile tesbit bilirkişilerinin beyanları çeliştiği halde çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Eksik soruşturma ile hüküm kurulamaz. O halde davacının dayandığı tapu kaydı getirtilmeli, davacının tapu kayıt maliki ile miras ya da akti ilişkisi bulunup bulunmadığı saptanmalı, davacının bu kayda dayanma ve bu kayıttan yararlanma hakkı bulunduğu takdirde yapılacak keşifte tapu kaydı yerine uygulanmalı, taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmeli, ayrıca yerel bilirkişi ve tanıklar ile tesbit bilirkişileri yeniden dinlenerek beyanları arasındaki çelişki giderilmeli, taşınmaz üzerinde davacının zilyetliği bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte, ne şekilde başladığı ve sürdürüldüğü saptanmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklandığı şekilde inceleme araştırma ve uygulama yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), 23.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate