Dava şartı olarak ticari arabuluculuk, 06.12.2018 tarihinde kabul edilen 7155 Sayılı "Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan
Para Alacaklarına ilişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun”un 20.
maddesi ile getirilmiştir. Maddeye göre, "13.01.2011 tarihli ve 6102
Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
madde eklenmiştir:"
"3. Dava şartı olarak
arabuluculuk
Madde 5/A - (1) Bu kanunun
4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir
miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava
açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan
başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır.
Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta
uzatılabilir."
Aynı kanunun 21. maddesiyle de
6102 sayılı Kanun'a aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 12 - (1) Bu
kanunun dava şartı olan arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye
mahkemeleri ile Yargıtay'da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz"
Aynı kanunun
"Yürürlük" başlıklı 26. maddesiyle, Kanunun 20. ve 21. maddelerinin
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe gireceği öngörülmüştür.
Ticari uyuşmazlıklarda dava
açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı olarak düzenleyen
madde; iki kriter öngörmektedir. Birincisi uyuşmazlığın TTK'nın 4.
maddesinde düzenlenen davalardan ve diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen
davalardan olması; ikincisi, uyuşmazlığın konusunun bir miktar paranın ödenmesi
olan alacak ve tazminat talebi olmasıdır.
TTK. m. 4'te Düzenlenen Davalar (m. 4 hükmü metnin sonuna dercedilmiştir)
Maddede düzenlenen davalar üç
başlık altında ele alınmaktadır:
1. Mutlak Ticari Davalar
2. Havale, vedia ile fikir ve
sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan ve bir ticari işletmeyi ilgilendiren
davalar
3. Her iki taraf için ticari
sayılan hususlardan doğan davalar (Nisbi ticari davalar)
1. MUTLAK TİCARİ DAVALAR
Aşağıdaki davalar, tarafların
sıfatına, uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın
ticari sayılır:
1. TTK'da düzenlenen Hususlardan Doğan Davalar (TTK 4/1 a)
- Ticari işletme
kitabında düzenlenen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklar
- Ticaret Şirketleri
Kitabında düzenlenen hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar
- Kıymetli Evrak Hukuku
Kitabında düzenlenen hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar
- Taşıma Hukuku Kitabında
düzenlenen hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar
- Sigorta Hukuku
Kitabında düzenlenen hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar
- Deniz Ticaret Hukuku
Kitabında düzenlenen hususlardan kaynaklı uyuşmazlıklar
mutlak ticari dava
kapsamındadır.
* Örneğin haksız rekabtten
kaynaklanan davalar (iki avukat arasında olsa bile) sonuçta para alacağı söz
konusu olacak ise, Haksız rekabet hükümleri TTK'da geçtiği için mutlak ticari
dava sayılacaktır.
* Bir davaya Tüketici
Mahkemesinde görülme şartı getirilmiş olabilir ancak bu, davanın ticari dava
niteliğini ortadan kaldırmaz.
2. Taşınır Rehni karşılığında ödünç verme işlerinden kaynaklanan
uyuşmazlıklar (MK'nın m. 962 - 969 maddelerinden doğan davalar, TTK. 4/1 b)
3. TTK m. 4/1 c'de gösterilen Borçlar Kanunu hükümlerinden doğan
davalar
- Bir malvarlığı veya bir
işletmenin devralınması ve işletmelerin birleşmesiyle ilgili BK'nın 202 ve 203.
maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan davalar
- Hizmet sözleşmesi
kapsamında yer alan BK'nın 444 ve 447. maddelerinde düzenlenen rekabet
yasağından doğan davalar,
- Yayın sözleşmesi ile
ilgili BK'nın 487 ila 501. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan davalar
- Kredi mektubu ve kredi
emri ile ilgili BK'nın 515 ila 519. maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan
davalar
- Alım ve satım
komisyonculuğu ile ilgili BK'nın 532 ila 545. maddelerinde düzenlenen
hususlardan doğan davalar (*taşıma komisyonculuğu direkt TTK'da düzenlenmiştir)
-Ticari temsilciler,
ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları ile ilgili BK'nın 574 ila 554.
maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan davalar
4. Fikri mülkiyet hukukuna dair mevzuattan doğan davalar (TTK 4/1
d)
22.12.2016 tarihinde kabul
edilen ve 10 Ocak 2017 tarih 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6769
sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar
Bu uyuşmazlıklar, marka,
patent, faydalı model, endüstriyel tasarım ve coğrafi işaretlere ilişkin
uyuşmazlıklardır.
5. Borsa, sergi, panayır ve pazar yerleri ile antrepo ve ticarete
özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde düzenlenen hususlardan doğan davalar
(TTK 4/1 e)
06.12.2012 tarihinde kabul
edilen ve 30 Aralık 212 tarih 25813 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6362
sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nda düzenlenen borsalar (m. 65), 18.05.2004
tarihinde kabul edilen ve 01 Haziran 2004 tarih 25479 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve
Borsalar Kanunu'nda düzenlenen ürün ihtisas borsaları (m. 53), 06.06.1985
tarihinde kabul edilen ve 15 Haziran 1985 tarih, 18785 Sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu, 11.08.1982 tarihinde kabul
edilen ve 13 Temmuz 1982 tarih 17781 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2699
sayılı Umumi Mağazalar Kanunu ile ilgili düzenlemelerden kaynaklanan
uyuşmazlıklar
6. Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve
ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan davalar (TTK 4/1, f)
19.10.2005 tarihinde kabul
edilen ve 01 Kasım 2005 tarih 25983 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5411
sayılı Bankacılık Kanunu'ndan
21.11.2012 tarihinde kabul
edilen ve 13.12.2012 tarih 28486 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6361 sayılı
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu'ndan doğan davalar
7. Özel Kanunları gereği Mutlak Ticari Sayılan Davalar
- 1163 Sayılı Kooperatifler
Kanunu'ndan düzenlenen hususlardan doğan hukuk davaları (tarafların tacir
olup olmadığına bakılmaksızın ticari dava sayılır) Koop K m. 99
-2004 sayılı İcra İflas
Kanununda düzenlenen İflas Davası
İcra İflas Kanunu'nun 154.
maddesine göre " ... iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz
ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret
mahkemesinde açılır".
156. maddeye göre "Ödeme
emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir
dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir. Bu dilekçeye
borçlunun itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi
lazımdır. Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu
itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesinin bir
dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir ..."
- 5957 sayılı Sebze ve Meyveler
ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin
Düzenlenmesi Hakkında Kanun'un 10. maddesine göre değeri elli bin Türk
Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru
zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu
kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ilamların
yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu
kararlara karşı 15 gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticari
davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz,
hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla
hakim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yolu ile durdurabilir. Hal
hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin
vereceği karar kesidir. (5 f).
Değeri elli bin Türk Lirası ve
üstündeki uyuşmazlıklarda hal hakem heyetinin vereceği kararlar, asliye ticaret
mahkemesinde delil olarak ileri sürülebilir. Bu maddede yer alan parasal
sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 4/1/1961
tarihli 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi uyarınca tespit
ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılır. Artırılan parasal
sınırlar, her yıl Aralık ayı içinde Bakanlıkça Resmi Gazete'de ilan edilir (6
f)
-Esnaf Ev Sanatkarlar Meslek
Kuruluşları Kanunu fiyat tarifelerinin tespit ile ilgili 62. maddenin son
fıkrasına göre, "Komisyon Kararına karşı, ilgililer yazılı bildirim
tarihinden itibaren on gün içinde ticari davaları görmeye yetkili mahkeme
nezdinde itirazda bulunabilirler. Bu mahkemenin kararı kesindir."
2. HAVALE, VEDİA VE FİKİR VE SANAT ESERLERİNE İLİŞKİN HAKLARDAN
DOĞAN VE BİR TİCARİ İŞLETMEYİ İLGİLENDİREN DAVALAR
- Mutlak ticari davaların
aksine; havale, vedia (aklama) ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan
doğan uyuşmazlığın ticari dava sayılabilmesi için, uyuşmazlığın, taraflardan
birinin ticari işletmesi ile ilgili olması koşulu aranmıştır.
(TTK 4/1, son cümle). Dolayısıyla, havaleye ilişkin BK'nın
555 ile 560 maddelerinde düzenlenen hususlardan doğan davalar, Vedia
(saklama) sözleşmesine ilişkin BK'nın 561 ila 580. maddelerinde
düzenlenen hususlardan doğan davalar, 05.12.1951 tarihinde kabul edilen ve 13
Aralık 1951 tarih 7981 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5848 sayılı Fikir ve
Sanat Eserleri Kanunu'ndan kaynaklanan uyuşmazlıklar bu kapsamda ele
alınmalıdır.
3. HER İKİ TARAF İÇİN TİCARİ SAYILAN HUSUSLARDAN DOĞAN DAVALAR
(NİSBİ TİCARİ DAVALAR)
TTK 4/1, son cümlede yer alan
istisna hariç taraflardan yalnız birinin ticari işletmesi ile ilgili olan
uyuşmazlıklar ticari davaya vücut vermez. Başka bir deyişle taraflardan
birinin ticari işletmesini ilgilendiren bu tür sözleşmeler, her ne kadar TTK
19/2 uyarınca diğer taraf için de ticari sayılırsa da bu durum, davanın TTK 4/1
e göre ticari dava sayılmasını gerektirmez. Örneğin, bir tacirin
ticari işletmesine dahil olmayan taşınmazı bir başka tacire dükkan olarak
kiralamasından doğan dava, ticari dava değildir.
Haksız fiillerden doğan
davanın ticari dava sayılabilmesi için de, haksız fiilin, her iki tarafın
ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. (Örneğin, taksinin mağazaya girip zarar
vermesi. Kargo kişiye çarptı ise: bu ticari dava değil. Kargo sigorta şirketine
başvuruyor ise: ticari dava).
Türk Ticaret Kanunu m. 4
IV- Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri
1. Genel olarak
Madde 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri [1]ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; [2]
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi [3] sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
(2) (Değişik: 28/2/2018-7101/61md.) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.
[1] Bu fıkrada yer alan “ve çekişmesiz yargı işleri” ibaresi 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenmiştir.
[2] Madde başlığı “IV - Ticari davalar ve delilleri” şeklinde iken 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanunun 1. maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[3] Bu fıkrada yer alan “ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi” ibaresi 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder