22 Nisan 2013

TTK.nun 626 ve 642. maddeleri gereğince hamilin cirantalara müracaat edebilmesi için keşidecinin protesto edilmesi zorunludur. Aksi takdirde hamil adı geçenler yönünden (keşideci hariç) müracaat hakkını kaybeder.

Y12HD


Esas : 2007/2637

Karar : 2007/5240

Tarih : 20.03.2007

POLİÇE (Bono)

KEŞİDECİ VE LEHTAR HAKKINDA TAKİP (Bono Hamili Tarafından Yapılan Takip)

PROTESTO EVRAKI

MUAYYEN VADE (Bono)

İİK.170/a

BK.84

TTK.11, 614, 615, 620, 624, 626, 642

Takip alacaklısı, bono hamili olup, keşideci ve lehtar haklarıda takip yapmaktadır. Hamilin cirantalara müracaat edebilmesi için keşidecinin protesto edilmesi zorunludur. Aksi takdirde hamil adı geçenler yönünden ( keşideci hariç ) müracaat hakkını kaybeder.

Dosya içinde protesto evrakına rastlanmamış ise de borçluların ödeme itirazları karsında İİK.nun 170/a-son maddesi uyarınca bu eksiklik takibin iptali nedeni yapılamaz.jva

DAVA VE KARAR:

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Hamil, muayyen bir günde ödenmesi gereken poliçeyi ( bonoyu ) bu tarihte ve bu tarihi takip eden iki iş günü içinde ibraz edebilir. ( Prof.Dr. Fırat Öztan Kıy.Ev.Huk. S.674 ) Gerçekten TTK.nun 615/4 maddesi gereği bononun vadesi muayyen bir gün olarak tesbit olunması halinde, bonoyu tanzim eden keşideci borçlu ödeme zamanında senedin kimin elinde olduğunu bilemeyeceğinden senet hamili TTK.nun 620. maddesi gereği ödenmek üzere bonoyu keşideciye ibraza mecburdur. Bononun vadesinde keşideciye ( tanzim edene ) ibrazı ile borçlu mütemerrit olur. Senedin vadesinde anılan kanun gereği ibraz olunmadığı ahvalde, keşideci borçlu TTK.nun 624. maddesi gereği masraf ve hasar hamile ait olmak üzere bono bedelini notere tevdi ederek borçtan kurtulur. Bu gereği yerine getirmeyen keşideci borçlunun vadesinde senedin ödenmek üzere kendisine ibraz olunmadığı.vadenin sonradan gerçeğe aykırı olarak doldurulduğuna ilişkin iddiası mercide tartışma konusu yapılamaz.

Bir bonoyu düzenleyen keşideci o bononun asli borçlusu olarak bonoda yazılı borcun tamamını ödemek zorundadır. TTK. 614. maddesi gereği bonoda kefilde ( aval veren ) hamile karsın borcun tamamından keşideci gibi sorumludur, ibrazında ödenmeyen bononun borçlusu mütemerrit olacağından, hamilin müracaat borçlularına başvurabilme hakkı doğar. Nevarki bu hakkın kullanılması için TTK.nun 626. maddesindeki süre ve şartlarda senedin keşidecisinin protesto olunması zorunludur. Aksi halde TTK.nun 642. maddesi gereği hamil, keşideci dışındaki müracaat borçluları`na ( lehtar ve cirantalara ) karsı sahip olduğu müracaat hakkını kaybeder. Ancak keşideci ve kefilin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Vadesinde ibraz olunup da ödenmeyen bononun hamili TTK.nun 637/11. maddesi gereğince temerrüt tarihi olan vadeden itibaren faiz talep edebilir. Keşidecinin temerrüde düşmesi için TTK.nun 620. maddesindeki koşulun yerine getirilmesi yeterli olup, ayrıca protesto edilmesi borçtan sorumluluğu açısından yersizdir. Yine temerrüt tarihinden itibaren faiz istenebileceği de tartışmasızdır.

Nitekim 11.12.1957 tarih ve 17/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da adi senette dahi vadenin olması halinde, faizin vade tarihinden itibaren istenebileceği kabul edilmiştir. ( HGK.nun 22.03.2000 tarih ve 12-706/181 sayılı kararı )

Yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olayın incelenmesinde;

Takip alacaklısı, bono hamili olup, keşideci ve lehtar haklarıda takip yapmaktadır.

TTK.nun 626 ve 642. maddeleri gereğince hamilin cirantalara müracaat edebilmesi için keşidecinin protesto edilmesi zorunludur. Aksi takdirde hamil adı geçenler yönünden ( keşideci hariç ) müracaat hakkını kaybeder. Dosya içinde protesto evrakına rastlanmamış ise de borçluların ödeme itirazları karsında İİK.nun 170/a-son maddesi uyarınca bu eksiklik takibin iptali nedeni yapılamaz.

Bu durumda alacaklının bononun vade tarihi olan 01.09.2006 tarihinden itibaren TTK.nun 637/11 maddesi gereği faiz talep etmesinde yasaya uymayan bir yön yoktur. O halde Mahkemece borçluların ödeme emrinin tebliğinden sonra yaptığı kısmi ödemelerinin BK.nun 84. maddesi uyarınca borçtan mahsubu ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.

Y12HD 20.03.2007 E.2007/2637 - K.2007/5240

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Translate