7 Temmuz 2014

KEŞİDECİNİN İMZASINI KONTROL ETMEDEN BAŞLATILAN TAKİP

Y12HDEsas : 2009/4967Karar : 2009/12980Tarih : 16.06.2009BONODAKİ İMZAYA İTİRAZ
KEŞİDECİNİN İMZASINI KONTROL ETMEDEN BAŞLATILAN TAKİP
Takip alacaklısı, bonolarda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir.
DAVA VE KARAR:
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu, işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ KARARI:1 ) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:

Karar, temyiz edene 08.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 20.01.2009 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Süre aşımı bakımından temyiz dilekçesinin ( REDDİNE ),

2 ) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:

İİK`nun 170/3. maddesi gereğince inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı, mahkemece aynı kanunun 68/a maddesine göre yapılan inceleme sonucunda anlaşılmış ise, itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına karar verilir. Mahkemece anılan madde hükmüne aykırı olarak takibin durdurulması yerine iptaline karar verilmesi doğru değil ise de temyiz edenin sıfatı nazara alınarak bu husus bozma nedeni yapılamamıştır.

İİK`nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın % 20`sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda, takip alacaklısı, bonolarda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. O halde, mahkemece alacaklının takip konusu asıl alacağın % 20`si nispetinde icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.

SONUÇ:
 Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda ( 2 ) no`lu bentte yazılı nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.Y12HD 16.06.2009 E.2009/4967 - K.2009/12980

Çiftçinin kanun önünde tacir mi esnaf mı addedileceğine ilişkin inceleme

Konuya İlişkin Mevzuat

1.  6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU 

MADDE 12 - (1) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.


(2) Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır.


 (3) Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan diğer bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kişilere karşıtacir gibi sorumlu olur.

MADDE 15 - (1) İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.

MADDE 11 - (1) Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir bağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve  bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.


(2) Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.

(3) Ticari işletme, içerdiği malvarlığı unsurlarının devri için zorunlu tasarruf işlemlerinin ayrı ayrı yapılmasına gerek olmaksızın bir bütün hâlinde devredilebilir ve diğer hukuki işlemlere konu olabilir. Aksi öngörülmemişse, devir sözleşmesinin duran malvarlığını, işletme değerini, kiracılık hakkını, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet haklarını ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarını içerdiği kabul olunur. Bu devir sözleşmesiyle ticari işletmeyi bir bütün hâlinde konu alan diğer sözleşmeler yazılı olarak yapılır, ticaret siciline tescil ve ilan edilir.


2. Bakanlar Kurulu Kararı  

21 Temmuz 2007 CUMARTESİ TARİHLİ 
Resmî Gazete
Sayı : 26589
BAKANLAR KURULU KARARI
             Karar Sayısı : 2007/12362
             Ekli “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulması; Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun kararına dayanan Sanayi ve Ticaret Bakanlığının 8/6/2007 tarihli ve 2051 sayılı yazısı üzerine, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1463 üncü maddesine göre,Bakanlar Kurulu’nca 18/6/2007 tarihinde kararlaştırılmıştır.

                                                                                                                                                   Ahmet Necdet SEZER
                                                                                                                                                     CUMHURBAŞKANI
Recep Tayyip ERDOĞAN
             Başbakan
             A. GÜL                                      A. ŞENER                             M. A. ŞAHİN                   B. ATALAY
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd.        Devlet Bak. ve Başb. Yrd.        Devlet Bak. ve Başb. Yrd.         Devlet Bakanı
       A. BABACAN                                M.AYDIN                            N. ÇUBUKÇU                 K. TÜZMEN
        Devlet Bakanı                               Devlet Bakanı                           Devlet Bakanı                  Devlet  Bakanı
        F. KASIRGA                              M. V.GÖNÜL                             O. GÜNEŞ                   K. UNAKITAN
        Adalet Bakanı                         Milli Savunma Bakanı                     İçişleri Bakanı                  Maliye Bakanı
           H. ÇELİK                                   F. N. ÖZAK                      M. BAŞESGİOĞLU               İ. YILMAZ
    Milli Eğitim Bakanı                Bayındırlık ve İskan Bakanı              Sağlık Bakanı V.               Ulaştırma Bakanı
                          M. M. EKER                                 M. BAŞESGİOĞLU                         A. COŞKUN
                Tarım ve Köyişleri Bakanı                Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı          Sanayi ve Ticaret Bakanı
                          M.H.GÜLER                                           A. KOÇ                                      O. PEPE
           Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı              Kültür ve Turizm Bakanı             Çevre ve Orman Bakanı

ESNAF VE SANATKÂR İLE TACİR VE SANAYİCİNİN
AYRIMINA İLİŞKİN KARAR
             Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı
             MADDE 1 – (1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından;
             a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,             
             Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması,
             b) 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri,
             kararlaştırılmıştır.
             Yürürlükten kaldırılan mevzuat        
             MADDE 2 – (1) 25/1/1986 tarihli ve 86/10313 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır.
             Yürürlük 
             MADDE 3 – (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
             Yürütme
             MADDE 4 –(1) Bu Kararı Bakanlar Kurulu yürütür.



3. VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ ( SERİ NO: 432 ) / SERİ NO: 432
http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/12/20131230m1.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2013/12/20131230m1.htm

Resmi Gazete Tarihi : 30 Aralık 2013
Resmi Gazete Sayısı : 28867 (Mükerrer)
Maliye Bakanlığından:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 414 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında, “Bu Kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarları belirtilmiş olan para ile ödenecek ceza miktarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve miktarların yüzde 5 ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen had ve miktarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye, nispi hadleri ise iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine getirmeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm gözönüne alınarak, Vergi Usul Kanununun 104, Mükerrer 115, 153/A, 177, 232, 252, 313, 343, 352(Kanuna Bağlı Cetvel), 353, 355 ve Mükerrer 355 inci maddelerinde yer alıp 2013 yılında uygulanan miktarların ve hadlerin, 2013 yılı için %3,93 (üç virgül doksan üç) olarak tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen ve 1/1/2014 tarihinden itibaren uygulanacak olan miktarlar ve hadler ekli listede gösterilmiştir.

Tebliğ olunur.

EK:

VERGİ USUL KANUNUNDA YER ALAN VE 01/01/2014 TARİHİNDEN GEÇERLİ OLMAK ÜZERE UYGULANACAK OLAN HAD VE MİKTARLAR

MADDE NO – KONUSU
2014 Yılında
 Uygulanacak Miktar (TL)

MADDE 104-
İlanın şekli


1- İlanın vergi dairesinde yapılması

1.800


3- İlanın;
   - Vergi dairesinin bulunduğu yerde yayımlanan bir veya daha fazla
     gazetede yapılması
   - Türkiye genelinde yayımlanan gazetelerden birinde ayrıca
     yapılması

1.800-180.000
  
180.000 ve üzeri
MÜKERRER
MADDE 115-

Tahakkuktan vazgeçme

21
MADDE 153/A-
Teminat tutarı
77.000
MADDE 177-
Bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadleri


1- Yıllık;
  - Alış tutarı
  - Satış tutarı


150.000
200.000


2- Yıllık gayrisafi iş hasılatı

80.000


3- İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı
150.000
MADDE 232-
Fatura kullanma mecburiyeti
800
MADDE 252-
Muhtarların karne tasdikinde aldığı harç
2,10
MADDE 313-
Doğrudan gider yazılacak demirbaş ve peştemallıklar
800
MADDE 343-
En az ceza haddi


  - Damga vergisinde
  - Diğer vergilerde
                              9,70
 19
MADDE 352- 

Usulsüzlük dereceleri ve cezaları
(Kanuna bağlı cetvel)



I inci derece usulsüzlükler

1- Sermaye şirketleri


                                
    110


2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest
     meslek erbabı                                                                          

70

3 - İkinci sınıf tüccarlar

36

4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi
     olanlar   
                                                                                          
17

5- Kazancı basit usulde tespit edilenler                                               

9,70

6- Gelir vergisinden muaf esnaf     
                                                      
4,40

II nci derece usulsüzlükler                                   

1- Sermaye şirketleri



60

2- Sermaye şirketi dışında kalan birinci sınıf tüccarlar ve serbest
    meslek erbabı

36

3 - İkinci sınıf tüccarlar                                                                         

17

4- Yukarıdakiler dışında kalıp beyanname usulüyle gelir vergisine tabi
     olanlar     
                                                                                      
9,70

5- Kazancı basit usulde tespit edilenler
                                               
4,40



6- Gelir vergisinden muaf esnaf                                                           

2,40







Translate